Friday, July 4, 2008

Cesaret

Sonra bir gün gitti... Bekledim ben... Sonra geldi...Gidişiyle ilgili yazmışım yine günlüğüme bir zaman: "bir yandan kızdım duygusal bir kadın olarak, istedim ki bana öyle bir aşık olsun ki herşeyi unutsun, sadece beni sevsin beni istesin, bana dokunsun, bana baksın öyle koyu koyu siyah siyah sadece... istedim de istedim... kadın işte, hayata kızdım istediğim gibi olmuyor diye, ona kızdım istediğim gibi yapmıyor diye, kimseye söylemedim ama. Kendime de söylemedim, ona da, kozmik balıklara da... Dürüst olmadığımdan değil, bu kızgınlığım doğal olmadığından da değil, tam tersine en doğal ve ilkel dürtüm bu halin nedeni... İşte o yüzden söylemedim, bu ilkelliğin bir adım ötesine gidebilmek lazım, 30 yaşını geçmek lazım, bir de bilmek lazım mor giyebilmek için... Mor giydim o gün, hak ederek...
Bir yandan mutlu oldum, demek daha önce "sana dürüst olmak mümkün diil, ne biçim arıza yapıyorsun" diyen geçmişimin büyük adamları haklı değilmiş diye. Ben arıza yapmadığımı, karşımdakine saygı duymayı ve acıyı kendi içimde yaşamayı öğrendiğimi sanıyordum ve pek çok diğer kadın gibi davranılıyor olmasına içerliyordum çok, herhangi biri diildim ben, onlar görmüyor olmalıydı, sorun bende olmamalıydı. Değilmiş! Yapan yapıyor işte, bunun benimle ya da diğer ilkel dürtülerinin esiri kadınlarla ya da arızalarla ilgisi yok. Sana tavsiye cesur olmayan adam için acı çekme, dürüstlük yoksa hiçbişiy yok, ne aşk, ne şehvet, ne acı... Hepsi bir ilüzyon, çünkü adam gerçek değil zaten, öğrendim bunu, karşıma dürüst gerçek çıkınca öğrendim, henüz çıkmadıysa senin karşına çıkma ihtimalini düşün ve hayal ürünleriyle zaman kaybetme hiç... Bir yandan yoruldum, risk alıp sonucunu beklemek çok yorucudur. sadece beklemek bile yeterince yorucudur, çok çok yorucudur... Hatırlıyorum nasıl hissettiğimi, hayat işte...